21 Ocak 2013 Pazartesi

Kazım & Eros

'' Selamün aleyküm abi'' dedi Eros herzamanki gibi sesini titreterek karşı binanın çatısından...

 cevap vermedi Kazım, Komançero Kazım bakışlarını  Erosun saçlarından gözlerine,ağzına ,gövdesine , kanatlarından gövdesinin alt bölümlerine doğru kaydırırken
'' olum bi don giy lan şu götüne ;açmışın kanatları,elinde ok  götde don yok ne geldin bu kılıkta'' dedi

'' Eticin ve Cappy kalmamış abi  acele çıktım evden don giymeyi unutmuşum''
  diyerek beşinci kattaki balkona ayak bastı Eros ve karşıdaki koltuğa oturdu...

'' BİM e gitseydin '' dedi Kazım yüzüne bile bakmadan.
  Aralarında küçük beyaz bir masa ,masanın üstünde bir tabak,tabağın içinde tek bir Püskevit  vardı..

'' boşver şimdi BİM i hem orda Eticin bulunmaz '' dedi Eros ,
''elimde on numara bi hatun var gel inadı bırak senin için tam göğsünden vurayım ! ''...

'' İstemem'' dedi Kazım tabağa baktığını görünce Eros'un irkildi ve anında masaya uzanıp aldı son püskeviti ..

  Utangaç bir kız gibi parmaklarıyla oynamaya koyuldu Eros ''sabahtan beri bir lokma geçmedi boğazımdan versene onu ben yiyeyim'' dedi.

'' yok sana püskevit '' dedi Kazım ''defol git'' diye ekledi...

''bunu sana o gönderdi '' dedi Eros zincirli cep saatini masanın üzerine bırakırken ''bari bir bardak portakal suyu getirde onu içeyim''...

 Hınzır bir ifade vardı Kazım'ın yüzünde mutfağa giderken..''Yaptın yine pezevekliğini Eros ,ne zaman atarsın okunu onun göğsüne'' dedi elinde Portakal suyu ile geri döndüğünde. 

 Duraksadı biran Eros ,Gözleri olağanüstü parlıyordu portakal suyunu görünce Kazımın elinde
''abi kız biraz yollu demedi deme '' derken Eros ;Kazım'ın son anda masaya bıraktığı püskevitin son parçasınıda ağzına tepiyordu .......

Kazım Komançero Kazım


Selamün aleyküm abi ." dedi titrek sesli Eros, nehrin yanındaki çam ağacının tepesinden.
Hiç oralı olmadı Kazım  Komançero Kazım, "Bi siktir git lan." dedi.
 Eros bozuntuya vermeden, uçarak yanaştı Kazım’a doğru.
"Yaklaşma !" diye bağırdı Kazım, yüzünü çevirmeden.
 "Silahsızım abi, sadece konuşmaya geldim." diyerek yeryüzüne ayak bastı Eros...
 "Ne diyeceksen de Eros, sonra git tepemi attırmadan..."
 "Abi bi sakin ol ya. Allah belamı versin çok pişmanım, istemeden oldu, nefsime sahip çıkamadım..."
 "Kes lan !"
 "Abi bir dinle. Elimde çok güzel bir hatun var, kaçırmak istemeyeceksin." Kazım hınzırca baktı  Eros 'un suratına : "Şimdi de pezevenkliğe mi başladın.
" Eros 'un surat yamulmuş: "Zeus senin gönlünü almamı istedi, kaç aydır Olimpos 'a yağmur yağmıyor, Hades seni bir bulsa götünden kan alacak, sen hala artistliğin peşindesin !.
" Kazım  ümüğünden kavradı Eros 'u: "Bana mı sordun lan o oku atmadan önce..."
"Abi dur ! Özür dilerim."
Nehrin kenarından yürümeye devam etti Kazım, ellerini cebine sokarak. Yerdeki bir kaç taşa plase vurup nehre yuvarladı.
 Eros peşini bırakmadı tabii. "Abi kız diyordum, taş mübarek taş !. İstersen en kral okumla tam göğsünden vururum."
Kazım adımlarını sıklaştırarak yürümeye devam ederken , duymamazlıktan geliyordu.
"Adriana Lima ..?"
sessizlik...
"Scarlett Johansson ..?"
yine tık yok...
"Handan hanım ..?"
Kazım güldü.
"Kim abi, kim ? Kimi istersin ?" dedi Eros. "Pelin Batu ..?"
"Neden Eros ! Neden ? Bu saydıkların oluyor da, neden o olmuyor ?" dedi Kazım. Sinirden mi bilinmez, isyandan mıdır nedir, gözleri doldu bir anda. O an sarılıp ağlayası geldi Eros 'a.
"Abi o olmaz. Buna imkan yok. Senin saydığın Ferhat ile Şirin, Leyla ile Mecnun... Eskide kaldı onlar. Sen ile onu şimdiki nesil kaldıramaz. Bize böyle tembih edildi."
Kazım yağmurluğunun cebinden çıkardı sigara tablasını, içinden bir karpuz aromalı vivident çekti . Gözlerini biraz ovuşturup, bir ağacın dibine çömeldi:
"Her istediğimi ayarlayacaksın yani öyle mi ?"
"Evet ama o hariç tabii."
"Tamam lan uzatma."
"Sigaraya mı başladın abi ?"
"Yok lan, şekerli sakız bu."
"Neden onun içine koyuyorsun ki ?"
"Böyle daha pratik, havalı oluyor."
"Bir tane de bana versene abi."
"Yok sana sakız. Bana bir kız ayarla, eli yüzü düzgün olsun."
"Abi sen önce bir sakız ver."
"Hayır lan kalmadı vallaha. Sonuncuydu bu."
"Tamam, kim olsun peki ?"
"Ne bileyim lan, beni sevsin yeter."
"Sakız tatlı mı ?"
"Çok."
"Ağzındakini böl de ver, tiksinmem ben."
"Babayı alırsın..."